Hipertansiyon nedir?
Hipertansiyon, yüksek tansiyon olarak da bilinir.
DİĞER AD(LAR)I
Yüksek Tansiyon
TANIM
Eğer tansiyonunuzu koştuktan veya bir kalabalığa konuşma yaptıktan sonra ölçtürürseniz, elbette yüksek çıkacaktır. Tansiyonumuz günlük fiziksel aktivitemize ve ruhsal durumumuza bağlı olarak değişir. Kişiden kişiye veya vücudun farklı yerlerinde değişik olması da normaldir. Ancak tansiyonun, diğer bir deyişle kan basıncının sürekli yüksek olması durumunda bir takım önlemlerin alınması gerekir.
Hipertansiyon; “istirahat halinde, atardamardaki kan basıncının 160/95mmHg veya daha yüksek olması” olarak tanımlanır. Sağlıklı bir yetişkinin tansiyonu istirahat halindeyken 120/80mmHg’dir. Tansiyon ölçülürken iki rakamdan söz edilir. “120’ye 80” veya “12’ye 8” gibi. Kan basıncı 200/120 veya daha yüksek olan bir kişi derhal hastaneye başvurmalıdır.
Kan basıncının sürekli yüksek olması, kalbi kapasitesinin üzerinde çalışmaya zorlar. Bu durum kalbin yanı sıra, damarlara, beyne, gözlere ve böbreklere de zarar verir. Pekçok hasta bu zararların farkına varamaz. Bu nedenle hipertansiyona “sessiz katil” demek doğru olur. Eğer tedavi edilmezse göz içi kanama, kalp krizi, inme ve böbrek yetmezliği gibi bir çok ölümcül duruma neden olabilir.
BELİRTİ ve BULGULAR
Hipertansiyon belirtileri genellikle net ve uyarıcı değildir. Bulgular çoğunlukla hasta tansiyonunun yüksek olduğunu öğrendikten sonra ortaya çıkar.
- Baş ağrısı genellikle başın arkasında ve sabahın ilk saatlerindedir
- Baş dönmesi, başta dolgunluk hissi
- Kulak çınlaması
- Göğüste ağrı, sıkıntı hissi (angina pektoris)
- Kas güçsüzlüğü, kas spazmı
- Çarpıntı
NEDENLERİ
Primer hipertansiyon:
Vakaların yaklaşık %95’inde altta yatan sebep belli değildir. Bu duruma, primer (birincil) veya esansiyel hipertansiyon adı verilir. Rol oynayan faktörler:
- Kalıtımsal geçiş
- Beslenme şekli; özellikle aşırı tuz tüketimi
- Şişmanlık
- Şeker hastalığı (diabetes mellitus)
- Stres
- Potasyum, kalsiyum ve magnezyumun yetersiz alınması
- Fiziksel hareketten uzak yaşam tarzı
- Kronik alkol kullanımı
Sekonder hipertansiyon:
Altta yatan nedenin belli olduğu durumlarda sekonder (ikincil) hipertansiyondan söz edilir. Sekonder hipertansiyon nedenleri arasında aşağıdakiler sayılabilir:
- Böbrek hastalıkları
- Böbrek atardamarının daralması
- Endokrin bozukluklar
- Gebelik
- Östrojen içeren doğum kontrol hapları
TEDAVİ
- Genel ilkeler: Tuz kısıtlaması, sigaranın kesilmesi, ruhsal gerilimin giderilmesi, düzenli egzersiz yapılması, kilo verilmesi
- Vücuttan tuz ve sıvı atılımını arttıran ilaçlar (diüretikler)
- Kalp atım hızını ve kasılma gücünü azaltan ilaçlar (beta-adrenerjik blokerler)
- Damarları genişleterek kan basıncını düşüren ilaçlar (kalsiyum kanal blokerleri, ACE inhibitörleri, alfa1-adrenerjik blokerler, santral etkili antihipertansifler)
- Belli vakalarda cerrahi tedavi
KORUNMA
- Yağdan ve tuzdan uzak durun. Kalsiyum ve magnezyumdan zengin bol posalı gıdalarla beslenin.
- Düzenli egzersiz yapın.
- Fazla kilolarınızı vermeye çalışın. Birkaç kilo vermek bile büyük farklılıklar yapabilir.
- Eğer sigara içiyorsanız, bırakın.
DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKEN DURUMLAR
- Tansiyon ilacı kullanırken; sersemlik, kabızlık, bilinç bulanıklığı veya seksüel fonksiyon bozukluğu gibi yan etkilerle karşılaşırsanız. Bu durumda doktorunuz ilacınızı değiştirme gereği duyabilir.
- Gebeliğiniz sırasında hipertansiyon gelişirse. Yüksek kan basıncı sadece size değil, aynı zamanda da bebeğinize zarar verir.
- Şiddetli başağrısı, bulantı, görme bozukluğu ve hafıza kaybı gibi şikayetleriniz varsa. Bu durumda, inme ve kalp krizine neden olabilen “habis hipertansiyon”unuz olabilir.
- Küçük tansiyonunuz –tansiyon ölçülürken kaydedilen ikinci rakam- 130’un üzerine çıkarsa. Bu durumda “habis hipertansiyon”unuz olabilir.